8 Temmuz 2015 Çarşamba

DENEME TURKUAZ ANADOLU' NUN RENGİ



TURKUAZ ANADOLU' NUN RENGİ


   Homeros 'a göre; bir sincap Batı Anadolu'dan Doğu Anadolu'ya kadar uzanan uçsuz bucaksız yeşil örtüde hiç toprağa değmeden gidebilirmiş.


    Hatta tarih öncesi çağlarda tarih yazmaya bu topraklar üstünde de yazılır olmuş. Medeniyet beşiğini ilk bu topraklarda sallamış. Hatta bu medeniyet ki dünyanın merkezini oluşturan kıtaların ana damarını teşkil etmiş.

    Düz ovaların kutsal tohumunu ekmiş, yüksek dağların çetin belini eğmiş. Eğmiş de bir uçtan bir uca destanını, insanoğlunun destanını taşımış yüzyıllarca.

      İşte Anadolu; bağrında sarımsıcak güneşi var ya, baharı doğudan alıp batıya ileten.   İşte tam oradadır bizim gelincik tarlamız, kuzularımız, yamaçta şahin, ulu çınarlarımız. Turkuazdır koyları Anadolu'nun, yansır orada yaşayan kızların gözlerinde. Yaşatır yüreklerde delikanlının.   

      Turkuazdır koyları Anadolu’nun, yansır orada yaşayan kızların gözlerinde. Yaşatır yüreklerde delikanlının.                                                                                                                                                                                                                                                                                                
       Destanımızın kahramanı, hayır kahramanları yaşamakta o turkuaz renkli koyun kıyıcığında... Balıktır yediği, kısmettir tuttuğu oğlancığın denizden. Bir de yolu gözleyen vardır ki sevgiyle umutla; güzel mi güzel sevdalının.  

        Ne atası geçit verir bu sevdaya ne de ummanda dalga. Bekler her zamanki gibi kıyıda. Şafak atmakta, martı söylenmekte olanı biteni kızcağıza...

        Poseidon olanca gücüyle denizi havalandırmıştır o vakit , kızmıştır aşk tanrısına . Şiddetli rüzgarlar dalgalarla boy ölçüşmektedir o aşığın bedeninde.

         Ata baba da memnun, bekler ; çünkü ayıracak kızını istenmeyen sevdalıdan. Gök demir yer bakırdır artık, inlemede dağ bayır. Sevdalıya ulaşmak bu kadar mı zordur. Bu kadar mı imkansız olmalı yaşamak sevince. Nerede kaldı Anadolunun o sonsuz merhameti , nerededir ?

        Suda balıklar selam durmada,  sonsuz umman kucak açmada kutsal davaya ; geliş var dönüş yok bu ummandan .

        İşte Poseidon  zaferini kutlamada ; özürü vardır adeta tanrısı olduğu denize , azıcık kaba davrandıysa.

        Deniz soğuk , deniz kara ; aldı vermez bir daha oğlanı sevdalısına.

        Geçen zaman ne ki ay da çıksa , güneş de açsa fark etmez artık . Destan yazıldı bir kere . İster deniz kenarı , ister bozkırda , isterse delinen her dağda , bin destan yatar Anadolu'da ...

         Renkler midir hep hayatı yöneten ? Nasıl olur hep sevgi varken . Şöyle bir etrafa bak , görürsün ... Yalnız dünya kalır hep dönerken , zaman öyle deme ne olursun.


                                                                                               


                                                                                                          Seçil   KAYGI

                                                                                                             10/A

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder