HAYATINA HAYAT VEREN
Hayatımın
en kötü gecesiydi o gece. Sanki bir yanım boşlukta, bir yanım yarımdı sanki. Ne
yapacaktım ben sessiz, ne yapabilirdim ki? Seninle alışmışım bu yola. Ben nasıl
uyuyacaktım şimdi? Korktuğumda sadece senin yanında güvende hissediyordum kendimi.
Her gece ben yattıktan sonra üzerimi örtüp, yanağıma kondurduğun buseyi özleyecektim.
En başta da seni, seni özleyecektim annem. Seni özleyecektim anneciğim…
Yurda
geldiğim ilk geceydi. Sanki her şeyi geride bırakmıştım. Boşluğa atmıştım tüm düşüncelerimi,
hayallerimi bir daha bulamamak üzere. Sadece annemi düşünüyordum. Sadece
beraber geçirdiğimiz anlar geçiyordu aklımdan. Çünkü her şeyi annemle yapmaya
alışmıştım ben. Ödevlerimi bile beraber yapardık bazı zamanlar. Ağladığımda
sadece anneme teslim ederdim kendimi. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anneme
anlatırdım ben. Sanki annemden başkasının bilmesini istemezdim. Âmâ ben şimdi
kime anlatacaktım bu kadar rahat düşüncelerimi? Kiminle paylaşacaktım
dertlerimi? Her gece annemi öpmeden uyuyamazdım bile. Bazen annem benden erken
yatmış olurdu. Ben de annemi öpmeden yatmak zorunda kalırdım. geceler belli bir
saatte kadar uyuyamazdım. Hatta gider yanağına bir öpücük kondurur, yatağıma
koşa koşa geri gelirdim. Bırak şimdi gece annemi öpmeyi yüzünü bile göremiyorum
doğru düzgün. Sanki ben annemle vardım. Ben annemle varoluşum.
Bazen
arkadaşlarım korkunç hikâyeler anlatırdı. Ben de korktuğumu bile bile dinlemek isterdim.
Sonra gece olurdu. Benimde aklıma arkadaşlarımla konuştuğum hikâyeler gelir,
uyuyamazdım kadar çok korkarım ki… Annemin bana kızacağını bile bile yine de
annemin yanına giderdim. Çünkü böyle hikâyelerden korktuğumu bildiği için,
dinlememi (istemezdim) istemezdi. Âmâ yine de yanına gelir ben uyuyana kadar
yanımdan gitmezdi. Başımı okşardı kadar çok hoşuma giderdi ki bu. Bazen başımı
okşasın diye annemin kucağına yatardım. Peki ya şimdi ne yapacaktım?
Korktuğumda yanıma kimi çağıracaktım? Başımı kime okşatacaktım?
Annemin
bazen beni kırdığını düşünürdüm.Ve annemle yerli yersiz kızardım.Şimdi aklıma
bunlar geldikçe,gözümden bir yaş daha damlıyor.Kendimi çok çaresiz
hissediyordum.Kendimi bu kadar bağladığım bir insandan nasıl ayrı kalacaktım?
Biliyorum belki ilk yurda gelen herkes böyle şeyler düşünüyordur.Ama benimkisi
bu hikayelerden bambaşka.Çünkü nerdeyse her gece annemin hayalleriyle
uyuyorum,bütün gece annemi hayallerimde canlandırıyordum.
Önceden
annem bir yere misafir olarak giderdi.Bende annemi göremeyince hemen annemi
aramaya başladım.Çünkü o kadar çok özlerdim ki… “Bir saatte kalmaz gelirim
kızım” derdi.Ben annemi bir saat,bir dakika hatta bir saniye bile görmemeye
dayanamazken,şimdi nasıl dayanacaktım? İstediğim her zamanda gidemezdim öyle
eve.Napacaktım ben şimdi? Uçurumun sonunda gibi hissediyordum kendimi.Sanki ben
uçurumdaki taş annem ise uçurumun başındaki çiçekti.O kadar uzaktık
birbirimize.Annemin bir parça kıyafetini görmek bile içimi rahatlatırken,şimdi
hiçbir şeyi göremiyordum.Hatta eve gideceğim günleri bile çoktan saymaya
başlamıştım.Her geçen dakikasını bile… Artık hep böylemi olacaktık? O muhteşem
insanı sadece tatillerde mi görecektim? Üzerine tatiller bu kadar kısa iken?
Artık eskisi gibi olamayacak mıydı? Korktuğumda annemi yanıma çağıramayacak
mıydım? Üzüldüğümde dertlerimi anneme anlatamayacak mıydım?
En zor
olan annesizlik belki de.Peki annesi olmayanlar nasıl yaşıyorlardı ki? Ben
kendi halime şükretmeliydim,bence.En azından bir dakika bile olsa yüzünü
görebiliyordum.
Ah annem!
Benim dünyama doğan güneşim.Ben senden ayrı kalmaya nasıl alışacaktım annem?
Seni görmemeye nasıl dayanacaktım? Üşüdüğümde üzerimi kim örtecekti,korktuğumda
yanıma kim yatacaktı? Ağladığımda beni kim dinleyecekti? Anneciğim, geri de kalanlardan
daha çok seni özleyecektim.Sensizliği özleyecektim annem…
Aleyna DERE 9/B 89
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder