11 Temmuz 2015 Cumartesi




HAYATINA HAYAT VEREN


     Hayatımın en kötü gecesiydi o gece. Sanki bir yanım boşlukta, bir yanım yarımdı sanki. Ne yapacaktım ben sessiz, ne yapabilirdim ki? Seninle alışmışım bu yola. Ben nasıl uyuyacaktım şimdi? Korktuğumda sadece senin yanında güvende hissediyordum kendimi. Her gece ben yattıktan sonra üzerimi örtüp, yanağıma kondurduğun buseyi özleyecektim. En başta da seni, seni özleyecektim annem. Seni özleyecektim anneciğim…
     Yurda geldiğim ilk geceydi. Sanki her şeyi geride bırakmıştım. Boşluğa atmıştım tüm düşüncelerimi, hayallerimi bir daha bulamamak üzere. Sadece annemi düşünüyordum. Sadece beraber geçirdiğimiz anlar geçiyordu aklımdan. Çünkü her şeyi annemle yapmaya alışmıştım ben. Ödevlerimi bile beraber yapardık bazı zamanlar. Ağladığımda sadece anneme teslim ederdim kendimi. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anneme anlatırdım ben. Sanki annemden başkasının bilmesini istemezdim. Âmâ ben şimdi kime anlatacaktım bu kadar rahat düşüncelerimi? Kiminle paylaşacaktım dertlerimi? Her gece annemi öpmeden uyuyamazdım bile. Bazen annem benden erken yatmış olurdu. Ben de annemi öpmeden yatmak zorunda kalırdım. geceler belli bir saatte kadar uyuyamazdım. Hatta gider yanağına bir öpücük kondurur, yatağıma koşa koşa geri gelirdim. Bırak şimdi gece annemi öpmeyi yüzünü bile göremiyorum doğru düzgün. Sanki ben annemle vardım. Ben annemle varoluşum.
    Bazen arkadaşlarım korkunç hikâyeler anlatırdı. Ben de korktuğumu bile bile dinlemek isterdim. Sonra gece olurdu. Benimde aklıma arkadaşlarımla konuştuğum hikâyeler gelir, uyuyamazdım kadar çok korkarım ki… Annemin bana kızacağını bile bile yine de annemin yanına giderdim. Çünkü böyle hikâyelerden korktuğumu bildiği için, dinlememi (istemezdim) istemezdi. Âmâ yine de yanına gelir ben uyuyana kadar yanımdan gitmezdi. Başımı okşardı kadar çok hoşuma giderdi ki bu. Bazen başımı okşasın diye annemin kucağına yatardım. Peki ya şimdi ne yapacaktım? Korktuğumda yanıma kimi çağıracaktım? Başımı kime okşatacaktım?

  Annemin bazen beni kırdığını düşünürdüm.Ve annemle yerli yersiz kızardım.Şimdi aklıma bunlar geldikçe,gözümden bir yaş daha damlıyor.Kendimi çok çaresiz hissediyordum.Kendimi bu kadar bağladığım bir insandan nasıl ayrı kalacaktım? Biliyorum belki ilk yurda gelen herkes böyle şeyler düşünüyordur.Ama benimkisi bu hikayelerden bambaşka.Çünkü nerdeyse her gece annemin hayalleriyle uyuyorum,bütün gece annemi hayallerimde canlandırıyordum.

    Önceden annem bir yere misafir olarak giderdi.Bende annemi göremeyince hemen annemi aramaya başladım.Çünkü o kadar çok özlerdim ki… “Bir saatte kalmaz gelirim kızım” derdi.Ben annemi bir saat,bir dakika hatta bir saniye bile görmemeye dayanamazken,şimdi nasıl dayanacaktım? İstediğim her zamanda gidemezdim öyle eve.Napacaktım ben şimdi? Uçurumun sonunda gibi hissediyordum kendimi.Sanki ben uçurumdaki taş annem ise uçurumun başındaki çiçekti.O kadar uzaktık birbirimize.Annemin bir parça kıyafetini görmek bile içimi rahatlatırken,şimdi hiçbir şeyi göremiyordum.Hatta eve gideceğim günleri bile çoktan saymaya başlamıştım.Her geçen dakikasını bile… Artık hep böylemi olacaktık? O muhteşem insanı sadece tatillerde mi görecektim? Üzerine tatiller bu kadar kısa iken? Artık eskisi gibi olamayacak mıydı? Korktuğumda annemi yanıma çağıramayacak mıydım? Üzüldüğümde dertlerimi anneme anlatamayacak mıydım?

     En zor olan annesizlik belki de.Peki annesi olmayanlar nasıl yaşıyorlardı ki? Ben kendi halime şükretmeliydim,bence.En azından bir dakika bile olsa yüzünü görebiliyordum.

    Ah annem! Benim dünyama doğan güneşim.Ben senden ayrı kalmaya nasıl alışacaktım annem? Seni görmemeye nasıl dayanacaktım? Üşüdüğümde üzerimi kim örtecekti,korktuğumda yanıma kim yatacaktı? Ağladığımda beni kim dinleyecekti? Anneciğim, geri de kalanlardan daha çok seni özleyecektim.Sensizliği özleyecektim annem…

                                                                               
Aleyna DERE  9/B 89

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder