6 Temmuz 2015 Pazartesi

DENEME "ANNE"



ANNE


Anne…

   Ne kadar da muhteşem büyülü bir kelime değil mi? Hepimizin yüzünde bu kelimeyi duyunca masum bir tebessüm belirir, yüreğimizde saf, huzur ve mutluluk veren bir his duyarız.

   Bu kelimenin bize böylesi duygular yaşatmasının nedeni nedir ki? Anne nedir ki? Bir çocuğu dokuz ay karnında taşıyıp onu doğuran kişi mi ? hayır !!! bize böylesi duygular yaşatan bir kelimenin bu kadar basit bir anlamı olamaz. Bana göre anne bir çocuğu bin bir türlü hayallerle –elbette ki zorluk çekerek- ama mırıldanmadan karnında taşıyan ve onu doğuran , daha sonra mutlulukla, tüm sevgisiyle büyüten her şeyden sakınan, çocuğunu canı kanı gibi seven, ona mutluluk veren, kısacası anne tüm güzelliklerin baş meleğidir.

   Annelerimiz pek belli etmeseler de bizi çok severler. Biz ağladığımızda ömürlerinden ömür gider, bir an olsa bile üzülmemize dayanamazlar. O güzel kalplerindeki sonsuz sevgiyi, şefkati, ilgiyi bir gram olsun azaltmadan bize gösterirler.

    Peki biz, annelerimiz olmadan yaşayabilir miyiz? hayata tutunabilir miyiz? Biz onlar sayesinde yaşarız. Ne zaman üzülsek annemizin (uzaklarda da olsa) yanımızda olduğunu, bizi yalnız bırakmadığını, hep ve daima sevdiğini biliriz. Bir an da olsa unuturuz tüm dertlerimizi. Ne zaman umutsuzluğa kapılsak “Ben bunu yapamam “ dediğimiz anda bize güvendiğini ve hep güveneceğini bilir,” yaparım, bunlar ne ki , bana vız gelir, tırıs gider” deyip yüreğimizde cesaret duygusunu hissederiz. Ne zaman mutlu olursak sevincimizi onunla paylaşmayı bekleriz, hatta paylaşınca sevincimiz iki, üç bilemedin dört kat artar. Bazen de  tek sırdaşımız olurlar. Mutluluklarımızı, üzüntülerimizi, hayallerimizi, aşklarımızı, kavgalarımızı ona anlatırız. Biz tüm bunları anlatırken o bizi bizden sıkılmadan, bıkmadan, usanmadan dinlerler.

    Aslında bir anne çocuğun ilişkisi yağmurla kuru toprağın içinde ölmekte olan bir tohumun ilişkisine benzer. Tohum tam öleceğim dediği anda yağmur damlası öyle bir sarılır ki tohuma. Kuru toprakta huzur bulmasını sağlar onun. Onu çimlendirir, büyütür, yeşertir, çeçek açtırır ve en sonunda da onu meyveye dönüştürür. O kuru toprağın içinde ölmekte olan bir tohum yoktur artık. Yerinde canlı ve taptaze bir meyve vardır. İşte anne böyledir. Sarılır evladına, tam da öleceği sırada. Aralarında öyle bir bağ oluşur ki. Bu bağ çok kutsal ve her şeyden üstündür.

   Annelerimiz bizim için çok değerlidirler. Bunun farkında olmasanız da öyledir. Bir an düşünün bakalım annenizi ne kadar sevdiğinizi. Başta da söylediğim gibi şu an yüzünüzde masum bir tebessüm var ve içinizde garip bir huzur doldu. İşte bu bile annenizi çok sevdiğinizin göstergesidir. İnsan sevdiği şeylere sahip çıkmalı onun değerini bilmeli. Biz de annelerimizin değerini çok iyi bilelim ve şunu unutmayalım ki aramızda çok güçlü bir bağ var. Hiçbir zaman kopmayacak, kimse koparamayacak. Aksine o bağ her geçen dakikada daha da güçlenecek…

                           

                                                                                                                                     MERYEM KARAYİĞİT
                                                                                                                                           9/C               91

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder